to be angry, blame. ist'ataba (vb. 10) - to seek to remove; blame, seek favour/pleasure, please, be allowed to make amends for his sins, accept any excuse in defence, take favour, be allowed to approach the threshold, be given leave to seek pleasure of, regard with favours, grant goodwill. a'taba - to satisfy. ta'attab - to accuse anyone of a blameworthy action. atabatun - threshold, hold of a door, step of a ladder, ascent of hill. utba - favour granted. itab - blame, reproof, complaint, charge.
kızmak, suçlamak. ist'ataba (vb. 10) - çıkarmaya çalışmak; ayıplama, lütuf veya zevk arama, lütfen, günahlarını düzeltmesine izin verilsin, savunmada herhangi bir mazereti kabul et, iyilik al, eşiğe yaklaşmasına izin ver, zevk aramasına izin verilsin, lütuflara saygı göster, iyi niyet bahşet. a'taba - tatmin etmek. ta'attab - kimseyi ayıplanacak bir iş ile suçlamak. atabatun - eşik, kapı tutunması, merdiven basamağı, tepeye çıkış. utba - iyilik verildi. itab - suçlama, azarlama, şikayet, suçlama.
All words derived from ʿayn tā bā root word